7 Mayıs 2015 Perşembe

Hangi mutluluk ve va'adi ilk günaha denk gelir Tiryandafilya?

 



'' Bazıları erken yaşta gelip giderler'' dediğimde sen: 

'' Yemeğin tuzu acı mı olmuş?'' sözünü duyalı tam iki yıl olmuş. hatırlamanı isteme telaşına düşmem benim için ne kadar ehemmiyetli olsa da sende donuk bir sessizliğin oluşmaması içten bile değildi o zamanlar.

'' Odysseia'' destanı bilirsin, Rivayet odur ki; Odyseia  uzun süre savaştığı büyük Troya savaşından, savaşın bitiminden tam on yıl sonra evine dönebilmiştir. Kime dersin?
Kime olacak tabi ki sabırla otuz yıl onu beklemiş onurlu sevgilisi Penelope' ye. Ahh! sana ne kadar da uzak bir duygu, elini attığın her canlının yaşama ümidini arttırıp/ azalma gözünde bu derece önemsiz iken : ''Otuz yıl bir hiç uğruna beklemiş, ne aptal kadın!'' dediğini duymamak için neleri vermezdim Tiryandafilya.

Sana hak vermiyor da degilim, beni yanlış anlamanı da istemem su an. Hz Havva bile anca senin kadar caresiz olabilirdi dünyaya ilk geldiğinde Tiryandafilya. Gözlerini dünyaya açman, gerçekten gördüğün anlamına gelmez.Şuuru yok eden bir mutluluk hali, uyşmuş bir üst irade ve göz yaşları içinde ölüme koşturan sen..

Tüm aşklar doğasından kaynaklanıyor olsa gerek. Boğacak bir şeyler arar, eğer boğamassa kendi kendine boğar.buna '' Aşk Sorgulaması'' adını vermiştim de senin bana göz devirmenle kendime gelmiştim.. Sonra şöyle devam etmiştim: 

- Eğer aşk dediğimiz duygu bir kere sorgulanmaya başlanmışsa, oradan hasarsız cıkmak ne yaparsan yap imkansız Tiryandafilya!  Rüyalar denizinde gömülmekten, uyanma ümidini yeşertmekten başka elinden bir şey gelmez / gelemez / gelmemeli de...
Yalnızlıktan sıkılarak icat ettiğimiz birer hayaller varsa, bunlardan birisi de sensin unutma Tiryandafilya. Kendisine mektuplar yazılacak kadar duyarlı bir hayal! 

İnsan yaratılışı gereği bir sebeb-sonuç girdabında boğulup gitmekte. Akıl önemlidir bundan şüphe yok ; ancak bir o kadar da yol kesicidir hayatımız da. Sebeblerin tümünü en ince ayrıntısına kadar oymak, onun için bulunmaz bir nimettir. Tek bir sebebi belli olmayan sonuçları kabullenmeyen insanoğlu bu kıskaçta hayatını sürdürüp gider.İşitemediklerini işitmeye ; dokunup koklayamadıklarını koklamaya yad etmiştir hayatta. Yoksun bırakılıp hasret kaldığımız duyguları beklerken elimizde olanları bir türlü fark edemeyiz. Anllarız ki hayatımız bekleme salonlarında gececek Tiryandafilya. Bu hediye bekleyişlerin en büyük hediyesidir..

'' Sizi ondan ( topraktan) yarattık ; yine oraya döneceksiniz ve bir kez daha sizi ondan cıkaracagız'' ayetini sana söylediğim de neredeyse allaha bile inanmaya başlamıstın Tiryandafilya. Yoksa bu kadar beklemek, ızdırap dolu mevsim daha ne kadar katlanılır olabilir di ki ; Haklı degil miyim?

Sanatçı dediğin de nevrozla psikoz arasında gidip gelen değil midir? Deli gibi inanmak, tehcir edilmeyi bekleyen duygular gibi can acıtıcı hayatımızda.. ve sen hala akıllı bir adamın yapamadığı kadar cesur, vurgun yemiş bir deniz kızı kadar mağrursun Tiryandafilya.


                                                                                                 03 / 05 / 2015
                                                                                          İBRAHİM DEMİRÖZ