12 Ekim 2014 Pazar

Sahafta dans eden tozlu mavi çerçeve …


  


Durup baktı sadece,kapı sesine. Durmakta gelmiyordu içinden, ne de olsa
yetişmesi gereken bir toplantı, bir buluşma veya bir davet olmalıydı.Koşusturan
insanlar, yoksa niye görmezdi o çerçeveyi. Diye gecirdi içinden.o yine de
durdu.bekletti her şeyi.Hayatında bir kahve molası zamanı vermesi gerekseydi;
sanırım yine bu anı seçerdi.Doğru yaptığına düşünerek, tedirgin bir şekilde içeri
addım attı.Şaşırmıştı bu girişken isteğine ve olan olmuştu.içerideydi
artık,sahaftan içeri girmesi farklı bir dünya hissi oluşturacağına hiç tahmin
etmemişti.çerçeveye yöneldi..onu çeken çerçeveyi odaklanmak bu kadar nasıl
çekici gelmişti kendisini bir türlü anlam veremedi. Bir sesin duvarda
yankılanmasıyla kendine gelmesi bir oldu..


- Konuşayan biri bıraktı onu…
- Yani neden bıraktığını söylemedi mi?
- Hayır söylemedi..
- Sizde sormadınız yani?
- Sordum tabi ki diyerek diretti sözlerini… dedim ya dilsizdi, bende öylece
bir köşeye bıraktım..seyretmekte her yeri..sessizce


Şöyle bir göz gezdirdi etrafı.hep önündeki kitaplardan başlardı etrafı seyretmeyi,
filmlerden öğrenmişti bunu da. İlk tecrübesi bunu öğütlüyordu her
zaman,gülümsemesi kaçan kadın sandalyesine oturarak önündeki bulmacanın
çözümlerini bakarak çözüyordu. Sanırım zor geldiğini düşünerek, düşünme
gereksinimi hissetti.
Çerçeve niye bırakılırdı ki bir sahafa. Yabancıya emanet edilecek kadar önemli
mi görüyordu orayı. Değerini bilen birinin çıkacağını düşündüğünden midir
buraya gelmesi. Bir türlü aklındaki soruları çözüm bulamıyordu, belki de
bulmak istemedi. Artık cıkması gerekti oradan, ne de olsa her insan gibi işleri
olmalıydı…

- ‘’iyi günler dilerim’’ diyerek, kadınla göz göze geldi
- Çerçeveyi alabilirsin evlat. Bunun için geldiğin anlaşışıyor.
- Nereden anladınız bunu? Diyerek atıldı hemen, suçunu inkar eden bir
çocuk gibi.
- ‘’Tuttuğun kitabı hiç açmamandan evlat’’ diyerek tebessüm etti.



Çok sevinmişti buna aldığı gibi teşekkür etmeden kapıdan çıkması ve
uzaklaşması bir oldu. İçinde bir koşma isteği belirdi anlamsızca, hiç anlam
veremedi buna, böyle olması bir vücut refleksinden öteye geçen bir şeye
benziyordu.koşmaya başladı, her hızlı adımında düşünceleri de koşuyordu
onunla, hiç de durmaya niyeti yoktu düşüncelerin ve kendisinin de.. aksam
olmak üzereydi hemen eve gitmeliydi yoksa annesi nerde kaldığını
açıklamak için yalan atmak zorunda hissedecekti. Koca bir vaktini bir eski
kitap sahafında geçirdiğini inanacak çok az kişi vardı hayatında. Bu
düşüncelerle çırpınırken eve gelmişti bile, ayagına taşa vurmasının etkisiyle
içinden küfür etmek geldiyse de kendini tumuştu.. ne de olsa bugün onun için
güzel geçmişti. Hızlı adımlarla merdivenleri nasıl cıktıgını bir türlü
anlamadan odasına geçti ve kendisini tozlu çerçeveyle göz göze buldu…
Sahibini bulmalıyım bu çerçevenin diyerek yatağına uzandı ve elindeki mavi
cerçeveyi sarılarak kitanın arasına, ayraç misali koyarak, uykuya daldı…


Devam edecek…

İbrahim Demiröz ‖ Sahafta dans eden tozlu mavi çerçeve


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder